30.11.22

UYGUNSUZ KIYAFET

Yıllarca tozunu bile alma şimdi bir günde 2. yazı.. Satılarımı sayıyor burası. 3. satıra geldim ve giriş yapamadım konuya Çünkü zor bir konu.. ve 5. satır Tolga, bir kaç ay önce anne olmaya uygun bir yapım olmadığını söyleyiverdi. Çok düşünmeden, suçlar gibi de değil , bir kavga başlatmak ya da acıtmak için de değil. Bir tartışma da yok fonda.. 7. satırdayız. Sonbaharın başındaydık. Bugün sonundayız. Ben kızabilirdim bu söyleniveren şeye. Yani kendimden bunu bekledim. Gözlerimin kararmasını fln. Öfke karanlık bir şey biliyorsunuz. Hiç bir şey diyemedim. Derin bir üzüntü duydum.. Sonra bu cümleyi güzelce paketledim içimdeki bi rafa koydum. Ara ara paketinde hışırdıyor. Üzüntü var sanırım içinde ama denizin rengi yaprakların rengi derken üzülesim gelmedi. Bir kez Cemlerdeydik. Cem nasılsın diye sorunca, ki bence şöminenin sıcaklığının etkisi de olabilir çok sıcaktı yüzüm, sıcak sıcak ağladım ve iyi geldi. İyiyim ama anne olmaya uygun değilim belki de dedim. On ikinci satır. Paketi açılmaya çalışan yerinden bir güzel bantladım ve rafa koydum. "Şefkat görünce ağlıyorum" diye aklımın sarı post it ine yazdım. 13. satırı atladım ve 14. satır sahiden ay gibi güzel. Fotoğraf . Geçtiğimiz yıldan bir günden. Sabah. I love sabahlar. Evin ortasına bir şişme yatak kurmuştuk. Evin tam ortasında bir yatağın olması çok ilginç bir şeydir demiştir dün derste Memed Bey. Çok havalı yatağımızda zıplayarak birbirimizi düşürmece oynuyorduk Samirle. Düşmek kafayı kırmadıkça eğlenceli birşey. Çok gülüyor insan. Dolu dolu gülüyor. Sahiden anne olmaya uygun bir yapı değilim belki de. Uygunsuz kıyafetim bazen.. Bunun üzerine de şiir yazmayı denemeliyiz samirle. Önce şiir gibi şiirlerle dalga geçip, sonra gülüp sonra yazarız bence.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder