geçen hafta çok konuştum.. çocuklara sesimi duyurmaya çalışırken yada dikkatlerini çekebilmek için taklitler yaparken acıttım biraz ses tellerimi.. bu nedenle bu günü iple çektim. sessiz kendi kendime çizim dolu bir gün istedim. hava da yardim etti bana. bulutlu, yağmurlu , evde kalıp biraz daha soğuk olsa battaniye altında çay içmelik bir havaydı. çizimler hafiften ürkünç biliyorum. "Ürkünç" diyince Uğur geldi aklıma, bazen onu çok özlüyorum. ilk resim The Troll dan karakterler bana ait değil yani. ara ara bunu yapıyorum egzersiz gibi birşey. diğerleri bana ait tesadüfen oluşmuş lekeleri resme çevirdim. mürekkep şişesinin kapağı ile çizilmiş bu desenleri bilinçli çizimlerimden daha çok seviyorum ben. terastaki sıva çatlakları da aynı şekilde.. şekilli lekeler peşindeyim..http://onthewayagain.blogspot.com/2011/06/cumartesiii.html#more
bu çizgilerini görünce korkuyorum senden, içinden her an bir canavar psikopat çıkacakmış gibi geliyor. Ürkünç kelimesi benim de sevdiğim bir kelime ve tam da bu çizgilere uygun bence :)
YanıtlaSilbana canavarlar kitabini almayacaktınız.
YanıtlaSilonu okuduktan sonra böyle oldum ben..:)
zarif cadi etrafindakiler zarif yaratiklara ceviren cadi olabilir mesela.. bir tek kediler ve atlar ayni kaliyor, onun disinda dunyadaki herseyi degistiyor.. zarif inekler.. zarif kurbagalar..
YanıtlaSiltuba :)
zarif su aygiri çizeyim ben hemen :)
YanıtlaSil